Borrell’den Türkiye analizi: AB tutması umuduyla elini uzatıyor

Doğu Akdeniz’deki gerginlik ve Türkiye ile ilişkilerin 2020’de AB için en büyük zorluklardan biri olduğunu ve bunun büyük ihtimalle 2021’de …

Borrell’den Türkiye analizi: AB tutması umuduyla elini uzatıyor
19.12.2020
A+
A-

Doğu Akdeniz’deki gerginlik ve Türkiye ile ilişkilerin 2020’de AB için en büyük zorluklardan biri olduğunu ve bunun büyük ihtimalle 2021’de devam edeceğini vurgulayan Borrell, “Şu çok açık: AB, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerde doğru dengeyi bulamadığı sürece kıtada istikrarı sağlayamayacak” dedi.

Türkiye-AB ilişkileri hakkında ‘Zorlu 2020’den sonra AB-Türkiye ilişkilerinde önümüzdeki yol’ başlıklı blog yazısı yayınlayan Borrell, caydırıcılığa dayalı savunmacı yaklaşımların uzun süreli çözümler getirmeyeceğinin altını çizerek, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde 2016’dan beri ilerleme olmadığını, 2016’da göçle ilgili varılan mutabakatın da iki tarafın da beklentilerine karşılık vermediğini kaydetti.

Doğu Akdeniz’deki kaynakların araştırılması ve deniz alanları üzerindeki anlaşmazlıkların arttığını, 2017’de Crans Montana’daki Kıbrıs görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını hatırlatan Borrell, Türkiye’nin Doğu ve Kuzey Afrika’dan Batı Balkanlar’a kadar bölgesel ilişkilerini güçlendirdiği, Suriye ve Libya’daki müdahilliğinin AB’nin çıkarlarıyla bağdaşmadığı şeklinde yorumlandığını aktardı.

“ORUÇ REİS VE BARBAROS, BRÜKSEL’DE HER GÜN ANILIR OLDU”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e gönderdiği ‘Oruç Reis’ ve ‘Barbaros Hayrettin Paşa’ gemilerinin isimlerinin Brüksel’de her gün anılır hale geldiğini belirten Borrell, mart ayında bir grup sığınmacının Yunanistan sınırına giderek AB ülkelerine gitmek istemesini ‘büyük kriz’ olarak tanımladı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarının devam etmesinin ilişkilere kötü etki ettiğini yazdı.

Borrell, Türkiye ile ilişkilerin karmaşık ve çok yönlü olduğunu, Yunanistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar ve Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasının bunların merkezinde bulunduğunu ifade ederek ‘bu meselelerin daha fazla ertelenemeyeceği’ değerlendirmesinde bulundu.

Borrell, “Türkiye dikkate alınacak bir bölgesel güç haline geldi ve inkar edilemeyecek başarılar elde etti. Maalesef bazı durumlarda Türkiye’nin uluslararası gündemi AB’nin çıkarlarıyla uyumlu değil ve yöntemleri de AB’ninki gibi değil” ifadelerine yer verdi.

“KISASA KISAS DİNAMİĞİNDEN ÇIKMALIYIZ”

Türkiye’nin AB adayı olmasının, Birliğe, Türkiye’nin amaçlarını sorgulama hakkı verdiğini savunan Borrell, şöyle devam etti:

Türkiye ile bu konularda dürüst ve derin bir diyalog kurmak için oldukça fazla ilerleme sağlamamız, Türkiye’nin de cevap vermesi gerektiğine şüphe yok.

Türk yetkililerin en üst düzey de dahil olmak üzere AB’ye katılmalarının stratejik çıkarları olduğunu ilan etmelerinden memnuniyet duyuyorum. Aynı zamanda niyeti teyit edecek eylemlerin bu açıklamaları takip etmesi önemlidir. İlişkiler tek yönlü olamaz.

AB’nin de Türkiye’ye kendi payına düşeni yapması halinde aile ferdi olarak kabul edileceğini göstermesi gerekir. Bu kısasa kısas dinamiğinden bir çıkış yolu bulmalı ve yeniden iş birliği ve güven esasına dönmeliyiz.

Ekimdeki AB Konseyi’nin mesajı da buydu ve bu mesaj geçen hafta tekrar edildi. Türkiye tarafından bu konuda ekimdekinden daha iyi bir anlayış olduğuna inanıyorum.

Yine de durum esasen iyiye gitmedi. Bu nedenle bu yıl hakkındaki genel değerlendirmemiz olumsuz oldu. Ancak durumu onarma şansımız var ve yapmamız gereken bu.

Haberi Kaynağında Oku
Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında www.karar.com internet adresinden, bugunhaberler.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.